türkçe olimpiyatlarımız etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
türkçe olimpiyatlarımız etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Haziran 2009 Cuma

Türkçe Olimpiyatları'na muhteşem final




* Türkçe Olimpiyatları saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Programın sunuculuğunu Zeynep Kasımlıoğlu yapıyor. Juri üyelerinin hepsi tek tek sahneye davet ediliyor.

* Albetik sırayla sahneyle çağırılan jüri üyelerinden ilk olarak Ebru Gündeş jürideki yerini aldı. Ardından sırayla Ekrem Dumanlı, Emrah, Erhan Güleryüz, Fatih Kısaparmak, Hakan Şükür, Oktay Kaynarca, Orhan Hakalmaz ve son olarak da Serdar Ortaç yerini aldı. Daha sonra Türk Dil Kurumu Başkanı Şükrü Akalın da jürideki yerini aldı.
Olimpiyatlar öğreciler tarafından hazırlanan 'Sıla Gecesi' ile açıldı...

Sıla Gecesi'nden sonra ''Kına Gecesi'' şenliği düzenlendi.* İlk yarışmacı Endonezya'dan Mirfat Bahrudin Mansyor Candan Erçetin'in ''Yalan' adlı parçasını seslendirdi.

* İkinci yarışmacı Kamboçya'dan Pheanoukvannraingseymony ''Sabret'' adlı parçayı seslendirdi.

* Üçüncü yarışmacı Bangladeş'ten Farzana Samia, ''Sevdim Seni Mabuduma''yı seslendirdi.

*Endonezya Halk oyunlarından görsel şölen...

* Mozambik'ten Bangaina Jose, 'Sivas'ın Yollarına'yı seslendirdi. Jose'nin ''haydi Türkiye ellerini görmek istiyorum'' sözleri üzerine sahnede alkış fırtınası koptu.

Nijer'den Maman Kabiru İsa Gambo, ''Uyandım Sabah İle'' adlı türküyü seslendirdi.

Kenya selamıyla salondakiler selamlayan Kenyalı öğrenci bu şarkıyı Anadolu insanına armağan ediyorum diyerek şarkısına başladı. Kenya'dan Paul Mbela ''Anadolu Benim'' adlı şarkıyı seslendirdi.* İlk yarışmacı Endonezya'dan Mirfat Bahrudin Mansyor Candan Erçetin'in ''Yalan' adlı parçasını seslendirdi.

* İkinci yarışmacı Kamboçya'dan Pheanoukvannraingseymony ''Sabret'' adlı parçayı seslendirdi.

* Üçüncü yarışmacı Bangladeş'ten Farzana Samia, ''Sevdim Seni Mabuduma''yı seslendirdi.

*Endonezya Halk oyunlarından görsel şölen...

* Mozambik'ten Bangaina Jose, 'Sivas'ın Yollarına'yı seslendirdi. Jose'nin ''haydi Türkiye ellerini görmek istiyorum'' sözleri üzerine sahnede alkış fırtınası koptu.

Nijer'den Maman Kabiru İsa Gambo, ''Uyandım Sabah İle'' adlı türküyü seslendirdi.

Kenya selamıyla salondakiler selamlayan Kenyalı öğrenci bu şarkıyı Anadolu insanına armağan ediyorum diyerek şarkısına başladı. Kenya'dan Paul Mbela ''Anadolu Benim'' adlı şarkıyı seslendirdi.

* İngiltere'den 12 yaşındaki Busra Samimy ''Gül Pembe'' adlı şarkıyı seslendirdi.

* ABD'den Derik Leighton Şalter, ''Haydi Dön'' adlı parçayı seslendirdi.

Şili'den Karina Vega Monsalve adlı öğrenci ''Hasretinden Yandım Gönlüm''ü seslendirdi.

ABD'li Andrew Glass, 'Gel Gör Beni'yi seslendirdi.

Azerbaycanlı öğrenci Gülizar Ferecov, ''Demir Attım Yalnızlığa'' adlı parçayı seslendirdi. Jüri üyesi Ebru Gündeş'in şarkısını söyleyen Azerbaycanlı öğrenciye hayran kaldı. 13 yaşındaki öğrenciyenGündeş zaman zaman eşlik etti. Daha sonra sahaneye çıkan Ebru Gündeş ile çıplak sesle şarkı söyleyen ikili tüm izleyenleri mest ettiler.


* İngiltere'den 12 yaşındaki Busra Samimy ''Gül Pembe'' adlı şarkıyı seslendirdi.

* ABD'den Derik Leighton Şalter, ''Haydi Dön'' adlı parçayı seslendirdi.

Şili'den Karina Vega Monsalve adlı öğrenci ''Hasretinden Yandım Gönlüm''ü seslendirdi.

ABD'li Andrew Glass, 'Gel Gör Beni'yi seslendirdi.

Azerbaycanlı öğrenci Gülizar Ferecov, ''Demir Attım Yalnızlığa'' adlı parçayı seslendirdi. Jüri üyesi Ebru Gündeş'in şarkısını söyleyen Azerbaycanlı öğrenciye hayran kaldı. 13 yaşındaki öğrenciyenGündeş zaman zaman eşlik etti. Daha sonra sahaneye çıkan Ebru Gündeş ile çıplak sesle şarkı söyleyen ikili tüm izleyenleri mest ettiler.

* Kırgızistanlı Aymonçok Cancigitkızı ''Unutamadım'' adlı parçayı seslendiridi.

* Hayatını kaybeden Azerbaycanlı öğretmenin yaşadığı hayat ve verdiği mücadele tüm izleyenleri gözyaşına boğdu. * Vefa ödülünü vermek üzerene sahneye Devlet Bakanı Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç davet edildi. Hayatının özel anılarına anlatan Bülent Arınç, salonda sıcak bir hava estirdi. Gözyaşları sel oldu..

* Tataristan'dan Gulnaz İsmagilova 'Hakkını Helal Et'i seslendirdi.

* Türkmenistan'dan Eziz Kütceyev adlı öğrenci 'Mektebin Bacaları'nın seslendirdi.
Bu arada Türkçe Olimpiyatları'nda Murat Göğebakan da unutulmadı.Allah'tan acil şifalar diliyoruz...

Irak'lı Blal Sabri Talib Abogzlan'dan 'Eyvallah Şahım'...

Tacikistan Madinai Zoirşoh, Melek adlı şarkıyı seslendirdi.

Arnavutluk'tan Suada Zenelhasani'den 'Ya Resulallah..''
Çaho Rıdvanov'dan 'Canım İstanbul'...

Ve sahneden İstanbul Şarkıları Korosu.....

Ve Şarkı Finali sonuçların açıklanmasının ardından öğrencilerin hep birlikte söylediği 'Yeni Bir Dünya' adlı parçayla son buldu..
Moğolistan'dan Zulzaya Erdenbayar jüri üyelerinden Fatih Kısaparmak'ın ''Kilim'' adlı şarkısını söyledi.

Pakistan'dan Muhammed Salman ''Benim Babam'' adlı şarkıyı seslendirdi. Zaman zaman şarkıya eşlik eden Fatih Kısaparmak'ın gözyaşlarına hakim olamadığı görüldü...

7. TÜRKÇE OLİMPİYATLARI ŞARKI FİNALİ'NDE ÜNLÜ İSİMLER JÜRİ ÜYELİĞİ YAPTI


700 ülkeden 115 öğrencinin yarışacağı 7. Türkçe Olimpiyatları Şarkı Finali İstanbul'da gerçekleştirildi.

Sütlüce Gösteri Merkezi'ndeki Şarkı Finali'nde Orhan Hakalmaz, Fatih Kısaparmak, Ebru Gündeş, Serdar Ortaç, Emrah İpek, Erhan Güleryüz, Ertuğrul Erkişi, Hakan Şükür, Oktay Kaynarca, Prof. Dr. Şükrü Halit Akalın ve Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı jüri üyeliği yaptı.

Şarkı Finali'nin başlamasından kısa bir süre sonra jüri üyeleri, Türkçe Olimpiyatları hakkındaki görüşlerini dile getirdi. Jüri üyelerinin Türkçe Olimpiyatları hakkındaki görüşleri;

Hakan Şükür: "Ben birçok böyle gecede bulundum. Tabi etkilenmemek mümkün değil, muhteşem bir gece, genç kardeşlerimiz. Tabi sanatsal yönünü ben bilemem ama çok değerli sanatçı arkadaşlarım, hanımefendi Ebru Gündeş burada, onun dışında onlar o değerlendirmeyi yaparlar ama ben Türkçemizin
kullanımı konusunda hakikaten büyük keyif alıyorum ben ne zaman gelsem. Türkçe'nin bütün dünya ulusları arasında böyle kullanılması ülkem adına çok gurur verici. Hakikaten bu akşam ayrı bir huzurluyum, onur doluyum emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum."

Serdar Ortaç: "Ben bu yarışma ile geçen sene tanıştım. Orta Asya'dan Avrupa sınırlarına kadar konuşabildiğimiz en büyük dillerden bir tanesi, unutulmuş değerleri hatırlattı bana. Beni kendime getirdi. Bütün bu gece burada gördüğümüz ve anlamamız gereken bir tek şey var, birbirimizi sevmek için çok neden var. Bir sürü neden varmış, o yüzden Türkçe olimpiyatları bu açıdan da çok önemli. 115 ülkenin 700 genç ve küçük çocuğunun dilimi konuşması kadar bana daha büyük bir keyif ne verebilirdi. Çok teşekkür ediyorum."

Ebru Gündeş: "İkibuçuk yıl jüri üyesi olarak bu koltukta oturdum ama bu gece benim için çok daha özel ve çok heyecanlıyım. Küçücükler ama ne güzel Türkçe konuşuyorlar. Bence hepsi bu gecenin birincisi. Onlar bizim kalplerimizin birincisi."

Emrah Erdoğan: "Gerçekten muhteşem bir gece yaşıyoruz. Ben de birçok sefer jüri üyesi olarak bulundum. Ama bu güne kadar katıldığım programlar içerisinde böyle bir heyecan yaşamadım. Çok gurur verici bir gece, çok özel bir gece, muhteşem bir gece, tebrik ediyorum."

Oktay Kaynarca: "Ben daha önce jüri üyesi olmadım, ilk defa oluyorum. Çok güzel şeyler dinledik, çok güzel şeyler seyrettik. Çok gururlandık, çok onurlandık. Benim burada oluşumun tek sebebi, güzel ülkemin, dünyanın en güzel dilinin, Türkçe'nin, nasıl kullanıldığını dinlemekti. Onur duyuyorum."

Ekrem Dumanlı: "Bu akşam Türkçemizin büyük bir şölenine hep beraber şahit oluyoruz. Kültürümüzün ses bayrağı Türkçemizin bu kadar muhteşem bir gecesini yaşamasına emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Saygılar sunuyorum."

Fatih Kısaparmak: "Bence tarihin yazıldığı anlar yaşıyoruz. Çok heyecanlıyım. Beni dünyaya getiren annenin bana öğrettiği dilin, ne denli evrensel olduğunu birkez daha görmekten gerçekten onur duydum. Ve Anadolu topraklarından kopacak bir rüzgarın dünyada ne tür fırtınalara yol açabileceğinin ispatıdır bu akşam."

Erhan Güleryüz: "Çok güzel, çok heyecanlı bir geceyi yaşıyoruz hepberaber. Tabiki bugün 115 ülkeden 700 tane çocuk değil aslında binlerce öğrenci, binlerce öğretmenimiz var, ben onlara bir alkış istiyorum. Buradaki yarışan kardeşlerimiz, dünyanın dörtbir yanından gelip burada şarkılarını söyleyen kardeşlerimiz, hepsi bizim için birinciler. Onları çok seviyoruz."

Ertuğrul Erkişi: "Ne yazık ki dünyada birçok insanı kavramlar erezyona uğramış durumda. Ben bugün burada, insan yetiştirmeyi seçen, zoru seçen, güzelliği seçen bütün hocalarımızın, o güzel insanların, yöneticilerinin ürünlerini görüyorum, güzelliklerini görüyorum. Ben onlara teşekkür ediyorum. Bir daha bir başka teşekkürüm de o okulların, oralarda açılmasına vesile olan işadamlarımıza. Çok teşekkür ediyoruz."

Orhan Hakalmaz: "Ne söylesek, 'Keşke şunu da söyleseydik' diyeceğimiz bir gece hakikaten. Yani otel isimlerinin ne bileyim, toplu konutların yabancı isimler konulduğu ülkemizde bu yarışma ileride muhakkak hedefine ulaşacaktır. Ben Veysel ustadan birşey söylemek istiyorum Aşık Veyselden, diyor ki, 'Veysel sapma sağa sola Sen Allah'tan birlik dile ikilikten gelir bela Dava insanlık davası.' Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

Prof. Dr. Şükrü Halit Akalın: "115 ülkeden 700 genç, sevgi dili Türkçe ile, barış dili Türkçe ile yarışıyor. Bu benim için en büyük mutluluk. Bu gençleri yetiştiren öğretmenleri kutluyorum. Bu öğretmenleri yetiştiren insanları yürekten kutluyorum. Onların sayesinde Türkçe dünya dili. Hepsinin önünde saygı ile eğiliyorum."
Cihan

2 Haziran 2009 Salı

115 ÜLKENİN KATILDIĞI KÜLTÜR ŞÖLENİ DÜZENLENDİ



Uluslararası Türkçe Öğretimi Derneğince düzenlenen, ''7. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları''nda çeşitli gösteriler sunuldu.



115 ülkeden öğrencilerin katıldığı Altınpark'taki etkinlik, Fransa'dan Sandrine Sayed'in ''Sen Ağlama'' parçasını Türkçe seslendirmesiyle başladı.

Litvanya ekibinin yöresel halkoyunlarının ardından sahne alan Kenya'dan Abdül Cebbar, ülkesindeki doğal yaşama ilişkin komedi gösterisi sundu.

Bangladeşli Fazana Samia, ''Arda Boyları'' türküsüyle izleyenlerden büyük alkış alırken, Sudan'da yaşayan Merve Baştürk de ''Şimdi Tam Vakti'' isimli şiiri seslendirdi.

Etkinliğe Sırbistan'dan katılan Nikola Maystroviç, davul ve saz eşliğinde ''Bu Dünya Bizim Kirletmeyelim'' parçasını okudu.

ABD'li Andrew Glass'ın ''Gel Gör Beni Aşk Neyledi'' adlı eseriyle beğeni topladığı program, çeşitli ülkelerden gelen katılımcıların sunumlarıyla devam edecek.

TÜRK OKULLARININ TALEBELERİ ANKARA'DA



BAŞLIKTAKİ garabetin farkındayım. O yüzden peşinen dikkatinizi çekerim...

"Türk okulları" diyorum, Türkiye’deki Türk okullarından söz etmiyorum. Yazımın konusu, 115 ülkede Türkçe öğreten okullar... Papua Yeni Gine’den Almanya’ya, Nijerya’dan Amerika Birleşik Devletleri’ne kadar uzanan yelpazede, renk ve uyruktaki öğrencileri.

Her yıl olduğu gibi 700’e yakın ve en yaşlısı 18’ini görmemiş genç, dünyanın dört yanından Ankara’ya geldi. Türkçe Olimpiyatları’nda yarışmak, Türkçe şarkı, türkü söyleyip şiir okuyarak marifetlerini sergilemek üzere...

115 ülke dedik ya... Hepsinde Türk okulu yok, bir bölümünde üniversitelerin Türkoloji kürsülerinde dil öğretiliyor. Ama 100 kadar ülkede bir veya daha fazla Türk okulu mevcut. Çoğunda Türkçe seçmeli dil veya en azından Türkçe öğrenmek isteyenler kulüp kurup bir araya geliyor.

Avrupa’da Türk okulu açmak daha zor... Çünkü öğretmen diplomalarında Avrupa denkliği aranıyor. Oysa Maldivler gibi küçük ülkeler bırakın şart koşmayı, okullara bedelsiz arazi ve bina tahsisiyle teşvik sağlıyor.

* * *

Altındağ’daki Anfa Kongre Merkezi’nin amfisinde konuk öğrencilerin gösterisi sürüyor.

Biz, yani bir grup gazeteci, ülkelerin yerel ürünlerini sergilediği stantları geziyoruz.

Madagaskar Adası’ndaki iki Türk okulundan gelen öğrencilerle tanışıyoruz. Morgan isimli olanı biraz sıla hasreti çekiyor gibi. Daha doğrusu beş kuzusunu özlüyor. Ada’daki iki okuldaki 170 öğrencinin Türkçe öğretmeni Hayati Bey, Afrika’da dil öğretmenin hiç akla gelmeyen zorluğunu anlatıyor, şakalaşıyoruz:

- Gül sözcüğünü telaffuz edemiyorlar, ü harfi yok çünkü.

- Siz de Tayyip demeyi öğretsenize...

- O daha kolay... Hele "One Minute" reklamından sonra.

* * *

Maldivler, Hint Okyanusu’nda 200’ü kullanılan 1200 adalık, 329 bin nüfuslu cumhuriyet. Türkçe öğretmeni Cengiz Bey, bizi kırmızı elbiseli güzel mi güzel kız öğrencisi ile tanıştırıyor.

İsmi Şafra Hassan... Adı o dilde kırmızı demekmiş.

Tayyip Erdoğan’ın meşhur ettiği "Bizim de yaşadığımız hayattır" şiirini Türkçe okuyor.

Maldivler’de Türk okullarının önemli bir projesi daha hayata geçmiş durumda. Türkmenistan’daki Türk okulundan mezun bir öğretmen bugün Maldivler’de çalışıyor. Okullar artık öğretmen ihraç ediyor.

Stantları gezerken dikkat ediyoruz, o yoğun ilgiyi Papua Yeni Gine çekiyor. Masklı, kalkanlı, suratları boyalı konuk öğrencilerle fotoğraf çektirmek isteyenler kuyruğa giriyor.

Türkçe öğretmeni Hatice Hanım daha 25 yaşında. Kendisi gibi öğretmen olan eşiyle Tayland’da taşınmış.

850 ayrı dilin okutulduğu ülkede Türkçe tabii ki ana eğitim dili değil. Ama okulda Türkçe kulübü var.

* * *

Açık söyleyeyim, Fethullah Gülen Hareketi’ne siyaseten hiçbir yakınlık duymam. Ama dün çok şahsi bir sebeple fazlasıyla etkilendim. Çünkü mezun olduğum yabancı lisenin 1900’lerin başında değişik ülkelerde 40’a yakın kardeşi vardı. Bugün yanılmıyorsam, İstanbul dahil sadece altı adet okul kaldı.

Sadece bir yüzyıl, benim açımdan ergenlikten yaşlılığa geçen süre...

Bugün dünya üzerinde benim liseme benzer 100’den fazla Türk okulu var.

Şaka gibi geliyor ve hoşuma gidiyor.

haber kaynağı ve YORUMLAR için : http://www.samanyoluhaber.com/yazar-152510.html

12 Mayıs 2009 Salı

Neden Türkçe Sevgi Dili


Artık ananevi hale gelen bir tatlı telaş yine kendini hissettirmeye başladı. Mayıs ayı ile birlikte Türkçe heyecanı dünyanın dört bir yanında yaşanıyor.
Haziran başında Türkiye'deki finale kalmak için ülkelerdeki yarışmalar ardı ardına yapılıyor. Evet, bu sene 7.si yapılacak olan Türkçe Olimpiyatları'ndan bahsediyorum. Hafta sonu, yarışmaların Kuzey Avrupa finalleri için Danimarka'nın başkenti Kopenhag'taydık.
'Türkçe sevginin dili' derken bir reklam sloganı söylediğimiz zannedilmesin. Bizzat yerinde görünce daha iyi anlaşılıyor. Türkçe sadece bir dil değil. Bir vesile ve vasıta haline geliyor. Kaynaşmanın, iletişimin, birbirini anlamanın, anlamaya çalışmanın aracı oluyor. Türkçe, bir cazibe merkezi gibi. Rengi, ırkı, dini farklı 115 ülkenin çocukları bu yıl final için bir araya gelecek. İnsanlık dışında neredeyse tek ortak noktaları Türkçe öğrenme ve konuşma çabaları. Bunu yaparken yaşadıkları olimpiyat heyecanı ve paylaşılan mekanlar başka hiçbir şekilde sağlanamayacak bir kaynaşma doğuruyor. Kızılcahamam'daki elemeler, bu alışverişin zirve yaptığı yer. Sanki büyük bir sofra açılıyor, herkes heybesinde getirdiğini paylaşıyor. Bir anda kendinizi dünyanın en büyük kültür sofrasının başında buluyorsunuz. Çocuksu samimiyet, bu sofranın gösteriş düşüncesi ile kirletilmesine izin vermiyor. Türkçenin dil bayrağımız olarak yaygınlaşması elbette göğsümüzü kabartıyor. Ancak inanın samimi iletişimin insanlık adına verdiği umut hepsini gölgede bırakıyor. Dünyada Türkçe konuşan, Türkçe düşünen ve Türkçe yaşayan bir nesil yetişiyor. Türkçe, bir hayat tarzı durumuna geliyor. Okunan şiir veya şarkı unutulduğu zaman duyulan mahcubiyet; alınan moral alkışı sonunda yüze yayılan tebessüm, dereceye giremeyenlerin burukluğunun paylaşılması, başarı karşısındaki sevinç... Öylesine insani bir vasat oluşuyor ki, sadece salondaki binlerce kişiyi kuşatmıyor; medya marifetiyle milyonlarca kişi bu sevgi pınarından testisini doldurabiliyor. Onun için 'sevgi dili Türkçe' ifadesi maharetli bir reklamcının bulduğu iyi bir slogan değil. Şahit olunan ve daha önemlisi bizzat yaşanan bir gerçek.
Danimarka seyahati, bu açıdan epey anlamlı ve duygulu geçti. İsimlerini ezberlemek neredeyse imkânsız. Kâğıttan telaffuzu bile çok zor. Aslında isimlerin çok fazla önemi de yok. Onun için listeden isimlerini yazmak yerine ülkeleriyle ve halleriyle birkaç manzarayı resmetmeye çalışayım. Belki kendi dilini bile henüz tam konuşamayan 5 yaşlarında bir kız çocuğu, "büyümüş de küçülmüş" ifadesinin anlatacağı güzellikte bir parçayla bizleri mest etti. Litvanyalıyla birlikte 'Hasretinle Yandı Gönlüm'ü söyledik. Belaruslu ile 'Veda Busesi'ni mırıldandık, duygulandık. İsveçli 'Üsküdar'a Giderken'le efkarımızı dağıttı. Şarkının sözlerini unuttuğu için yüksek puan veremedik ama Norveçli çocuğun cana yakınlığı müthişti. Böyle bir tasnif olsa kesin birinci olurdu.
Program sonunda jüri başkanının, "Bazı jüri üyeleri kendilerini fazla kaptırıyorlar, alkışlıyorlar hatta gözyaşlarını tutamıyorlar." sözlerinin muhataplarından biri bendim. Program devam ederken bana doğru attığı anlamlı bakışların sebebini de bu vesileyle çözmüş oldum. Halbuki kendimi fazlasıyla sıktığımı düşünüyorum. Hatta jüri olduğuma epeyce hayıflandım. Keşke arkalarda bir yerlerde tadını çıkarabilseydim, dediğimi de şimdi itiraf ediyorum. Bu arada Büyükelçi Mehmet Akat ve Başkonsolos Osman Kocabaş'ın programın başından sonuna kadar bir ev sahibi gibi misafirleri ağırladığını da şükran hisleriyle kaydetmekte yarar var. Avrupa Parlamentosu seçimleri için Danimarka'dan tek Türk aday olarak seçime giren Hüseyin Araç da yarışmanın ağır konuklarındandı.

Bülent Korucu